Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Bugün: | 62 |
Dün: | 189 |
Toplam: | 153004 |
Düğün Yapma:
Köyümüz düğünleri Cuma günü Cuma namazından sonra cami cematinin düğün evine bayrak kaldırma daveti ile başlar, pazar günü son bulur. Davete icabet edenler Köy İmamının Duası ile düğünü başlatmış ve bayrağı dikmiş olurlar.
Bayrak dikme evin çatısına bir yere u
zunca sırık denen bir ağaç dikip ucuna da Türk Bayrağı takmakla olur. Bu merasime iştirak edenlere yemek, lokum, bisküvi soğuk veya sıcak içecekler ikram edilir. Düğünlerimiz davul-zurna eşliğinde veye sünnete uygun dedikleri ilahi ve mevlitler okunup söylenerek yapılır. Son zamanlarda köyümüz şehirlerdeki düğünlerden etkilenerek sazlı-sözlü yapılmaya başlanılmıştır. Bayanlar ve erkekler ayrı ayrı yerlerde oynarlar.
Eskiden köyümüz düğünlerinde çeşitli oyunlar sergilenirdi, deve yapma oyunu, sinsin oyunu, kabak oyunu, yüzük oyunu bunlardan birkaçıdır. Ancak şimdi bunlar yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmuştur. Düğünde ağırlık ikinci gündür. Çünkü bu günde özellikle akşama doğru davetliler ve misafirler ağırlanır.
Kız tarafına kına ekibi gönderilir, kıza kına yakıp dönülür. Eskiden bu kına merasiminde “Baş Övme” adeti yani bir kadın gelir gelinkızın yanında ağıt havasını andırır şiirler, türküler ve mısralar söyler oradakilerde gelinkızla birlikte duygulanıp ağlarlardı. Bu gelenekte kaybolmuştur.
Aynı şekilde kız tarafıda erkek evine gelerek damat’a kına yakarlar. Köyümüzde meşhur olan, düğünün ikinci akşamı bulgur köftesi yapması olayıdır. Bu köfte büyük bir leğende ince bulgur, tavuk eti, soğan, sarımsak, salça, reyhan, köfte baharatı, tuz ve biber katılarak üç bayan eşliğinde iyice yoğrulur.
Çok lezzetli olan bu köfteyi düğüne gelen bütün misafirlere ikram edilir. Pazar günü sabah erken kalkan düğün evinde davul-zurna düğün alayının (seğmen) toplanması için insana dokunurcasına uzun hava çalarlar. Gelin hanımın evindeki cehiz yazma olayı gerçekleştkten sonra toplanan seğmen araba ve traktörler eşliğinde gelin evine giderler. Önceleri gelinlik yerine gelinkızların başına tepelik denen bir sepet konur, etrafı çeşitli şekilde süslenir rengarenk elbiseler giydirilirdi.
Şimdi ise beyaz gelinlik giydirilmektedir. Gelin evden çıkmadan sandığa oturma, kuşak bağlaması ve ceyiz yükleme işlemleri gerçekleşir. Gelin oradaki büyüklerinin ellerini öpüp doğup-büyüdüğü evden ağlayarak çıkartılıp gelin yakınları tarafından arbaya bindirilir. Eskiden gelinler süslenmiş atlara, sonra traktörlere şimdi ise arabalara bindirilmektedir. Oradakilerde kendi araba ve traktörlere binip seğmen bayrağını çeken kişinin söylediği dörtlükler eşliğinde kız evinden ayrılırlar. Oğlan evine gelirken cami ve mezarlık yanlarından geçerken oralarda fatihalar okunur.
Gelinin eve gelmesiyle birlikte damat cebindeki hazırlamış olduğu bozuk paraları oradaki seğmenin üzerine saçar ve herkes para toplama yarışına girer. Dualar eşliğinde gelin arabadan indirilir, damat anne ve babası güreş tutturulur, yardım edilerek annenin babayı yıkması sağlanır. Sonra küp kırılır, su dolu bir kaba gelin tekme vurur, eşiğe yağ sürer ve besmele ile içeri yeni evine girer.
Bütün bunlar gelinin yeni evine uyum sağlamasına yorumlanır. Gelin içeri girdikten sonra takı merasimi başlar bir nidacı kimin ne kadar para taktığını herkes duysun diye bağırır, bir kişide takı takanların isimlerini yazar. Artık düğünlerin tamamı kameraya alındığı için bu isim yazma olayından vazgeçilmiştir. Takısını takan seymen kurulan sofralarda yayla çorbası, Yahni, Pilav, Sarma, ve Üzüm Hoşafı gibi yiyecekleri yiyerek çay içmek için evlere dağılırlar